Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulunan İçkale Müze Kompleksi, bünyesindeki 1615 eserle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca İçkale’de yer alan 14 tarihi binada 2005’te başlatılan ve 2014’te tamamlanan restorasyon çalışmasının ardından 2015’te İçkale Müze Kompleksi olarak ziyaretçilere kapılarını açan yerleşkeye her geçen yıl ilgi artıyor.
Geçmişi 12 bin 400 yıl öncesine kadar uzanan eserlerin de yer aldığı teşhir salonlarına gelen ziyaretçiler, müzedeki 1615 eseri inceleme fırsatı buluyor.
Bu yıl 90. yılını kutlamaya hazırlanan müzenin, 200 bin ziyaretçi ağırlaması hedefleniyor.
Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, AA muhabirine, 1934’te kurulan Diyarbakır Müzesi’nin, Cumhuriyet’in ilk müzelerinden biri olduğunu söyledi.
Müzenin ilk olarak merkez Sur ilçesindeki Zinciriye Medresesi’nin avlusunda eserlerin depolandığı ve korunduğu yer olarak faaliyete geçtiğini aktaran Gizligöl, Türkiye’de 1980’lı yıllarda teşhire yönelik yapıların kurulmasıyla Diyarbakır’da da Elazığ Caddesi’nde müze binası inşa edildiğini belirtti.
Müzenin envanterinde 36 bine yakın eser var
Gizligöl, İçkale Müze Kompleksi’nin 2015’te kapılarını açmasıyla birlikte bulunduğu semtin turizmine de katkı sunduğunu kaydetti.
Müzenin, 1960’lı yıllardan itibaren 40’ın üzerinde kazı çalışmasıyla envanterine çok kıymetli eserler kazandırıldığını ve hala kazı çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Gizligöl, şöyle konuştu:
“1934’ten bu yana ister müsadere ister satın alma isterse de kazılar vasıtasıyla koleksiyonumuzda 36 bine yakın eser var. Hem Diyarbakır tarihini hem de Neolitik dönemden başlayıp 1900’lü yıllara kadar her dönemden, her çağdan kıymetli eserleri barındırıyor. Bu eserlerin 1615’i vitrinlerde, ziyaretçilere açık. Diğer eserler de uygun koşullarda depolarda muhafaza ediliyor.”
“Ziyaretçilerini 12 bin 400 yıllık tarihi yolculuğa çıkarıyor”
Tarihi binalardan oluşan Diyarbakır Müzesi’nin açık hava müzesi niteliğinde olduğunu dile getiren Gizligöl, kompleksin Roma döneminden başlayıp Osmanlı’nın son dönemine kadar inşa edilmiş 14 yapıdan oluştuğunu bildirdi.
Müze alanında bir höyüğün bulunduğunu anlatan Gizligöl, şöyle devam etti:
“Bu höyük büyük bir ihtimalle ilk Diyarbakırlıların gelip konakladıkları, barınak yaptıkları mekan. 9 bin yıldır Diyarbakır Müzesi’nde hayat var. Diyarbakır Müzesi’nin seksiyonunda bizzat müzenin bahçesinden çıkan eserler var. Bu dünyada başka hiçbir yerde yok. Höyükte yapılan kazılarda çıkan eserleri teşhir salonlarımızda sergiliyoruz. Diyarbakır, dünyanın en eski kentlerinden biri olduğu için Diyarbakır Müzesi’nde bulunan eserler de dünyanın en eski eserleri arasındadır. Diyarbakır Müzesi ziyaretçilerini 12 bin 400 yıllık tarihi yolculuğa çıkarıyor.”
Müzenin 2021’de 47 bin, 2022’de de 68 bin kişiyi ağırladığını aktaran Gizligöl, Kahramanmaraş merkezli depremlerden dolayı müzenin aylarca kapalı kalmasına ve turizm acentelerinin Diyarbakır’a tur düzenlememesine rağmen, 2023’te bölgedeki bütün müzelerden daha fazla ziyaretçi artışı yaşadıklarını anlattı.
Gizligöl, “Müzemiz 2023’te tarihi bir rekor kırarak 131 bin ziyaretçiyi ağırladı. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 90’lık bir artıştır. Bu bizim için çok sevindirici. 2024 hedefimiz 200 bin. Fakat uzun vadede 2030’a kadar 1 milyon ziyaretçi hedefimiz var.” ifadelerini kullandı.
Gizligöl, bu yıl müzenin 90. yıl dönümü dolayısıyla çeşitli tanıtım etkinlikleri düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.
Ziyaretçilerden Metin Bağcıer de ailesiyle müzeyi gezmeye geldiğini söyledi.
Birçok tarihi eseri incelediğini belirten Bağcıer, “Gezilmesi, görülmesi açısından güzel bir mekan. Müzeye gelinmesini tavsiye ederim. Burada çok güzel eserler sergileniyor.” dedi.
Denizli’den gelen Metin Kayhan ise kentin tarihi yerlerini gezdiğini ve çok beğendiğini dile getirerek, müzeyi gezerken adeta tarihte yolcuğa çıktığını kaydetti.